Açılış Sayfam Yap   Sık Kullanılanlara Ekle   

   Anasayfa          Künye          Yazar Girişi         Sitene Ekle         Arşiv          Rss Listesi
 

Heidegger Felsefesinde “Dasein” Kavramının İrdelenmesi - http://www.catak.info/
   
 

Eda TOPAR ¬

Eda TOPAR

 Heidegger Felsefesinde “Dasein” Kavramının İrdelenmesi

Heidegger Felsefesinde “Dasein” Kavramının İrdelenmesi
 Yazı Boyutu

 Tarih : 25.04.2021 - 14:47:35 


...


Heidegger Felsefesinde “Dasein” Kavramının İrdelenmesi

   Geçmişten günümüze filozofların ortaya koyduğu düşüncelere baktığımızda, her filozofun kendi çağından etkilenerek, kendi felsefi düşüncesini ortaya koyduğunu görebiliriz.

   Heidegger, kendi felsefi düşüncesini oluştururken, içinde bulunduğu modern çağdan bağımsız kalamamıştır. Modern çağ ile birlikte insan, kendisi olmaktan ziyade, herhangi biri olmaya meyilli hâle gelmiştir adeta.

   “Dasein, Almancada ‘varoluş’ anlamına gelir. Heidegger bu kavramı, insan varlığından bahsederken kullanır.” (J. Soccıo, 2010: 821).

   Dasein, varoluşa ilişkin olarak, kendi varlığının mahiyetini sorgulamakla işe başlar. İnsanın, kendi özünü kavramak istemesi gibi; dasein de, kendisini dasein yapan hakikati kavramak ve kendisi olmak ister.

   Heidegger felsefesinde, insan olmanın ayrıcalığı, kendi varoluşunu sorgulamasında gizlidir.

   “insan olmanın, biz olmanın, ben olmanın anlamı nedir? Dasein olmanın anlamı nedir? İşte bütün mesele budur.” (J. Soccıo, 2010: 824). Varlığın mahiyeti nedir? Sorusunun cevabı, varlığa yüklediğimiz anlamla ilişkilidir. Bu yüzden, kişinin varlığa yüklemiş olduğu anlamın neticesi, kendisinin yaptığı ve yapacağı seçimlerin sebebi olarak görülebilir.  “Önemli olan şey, benim için doğru olan bir doğru bulmak, uğrunda yaşayıp öleceğim fikri bulmaktır” der, Kierkegaard. (J. Soccıo, 2010: 663).  Yani; bir kere seçim yapmak, seçimin dışında kalan ihtimalleri ortadan kaldırır.

   Peki, insanı insan yapan değerleri ortadan kaldıran ve zamanı şimdi’ye indirgeyen modern çağda, insanın tamamen özgürce bir seçim yapması mümkün olabilir mi? Zaman kavramını tek an’a indirgeyen modern çağda, dasein'in an içinde kendini bulması mümkün müdür?

   Heidegger felsefesine baktığımızda, bu durumun mümkün olmadığını görürüz. Dasein, bir bütün olarak var olmak ister. Geçmişin yok sayılması, var olmaya dair sorulan bütün soruların cevapsız kalması demektir. Dasein, tarihsel bir zaman içerisinde var olabilir ve kendi varoluşuna ilişkin bütün sorularına anlamlı cevaplar bulabilir. “İnsanın, zamansallığa dahil oluşu, dasein’laşmasına dahil oluşu anlamına da gelir.” (Yıldızdöken, 2017: 161).

   Modern çağda insan, yaftalanmaya hevesli bir duruş sergiler. Başkaları tarafından konumlandırılan insan, sözde özne olmaktan öteye giderek, “orada” gerçek özne olabilir mi? Her şeyden önemlisi de, kendisi olamayan insanın, bir varlık iddiasında bulunmaya hakkı olabilir mi?

   Heidegger düşüncesinde varlık, öznenin kendisinden ayrı tutulmaz. Dasein, “dünya içinde varlık” olarak, diğer insanlarla birlikte var olur. Fakat bu durum, dasein'in herkesleşmesi anlamına gelmez. Dasein, yanında bulunan diğer daseinlar sayesinde kendi varlığını idrâk edebilir ve kendisini diğer daseinların önüne geçirebilir. Modern çağ, herkesleşme çağı olduğu için, dasein'in kendi varlığını kavramasına izin vermez. Modern çağın dayatmış olduğu “alışkanlıklardan sıyrılmak, sahici bir kendiliğin yolunu açar.” ( Tülüce, 2016: 253).

   Kierkegaard felsefesinde bahsedildiği gibi; insan, imân ettiğinde bunun gereğini de yerine getirmelidir. Alışkanlık sebebiyle meydana gelen taklidi imân, daima eksiktir. Dasein'in görevi, kendi varlığının özünü kavramak ve kendisini şekillendiren yabancı kalıplardan kurtularak kendisi olmaktır.

   Dasein, ben kimim? Sorusunun izini sürerken, diğer daseinlar içinde kendine bir yer edinmeye çalışır ve başkaları tarafından belirlenmiş olmanın kendisini yok edeceğini idrâk eder. İşte bu idrâk sayesinde dasein, dasein olur.

   Modern çağda insan, fizyolojik ihtiyaçlar açısından ne kadar doyuma ulaşırsa ulaşsın, içindeki eksikliğe ve yalnızlığa çare bulamaz. Bu eksiklik, “buraya ait olmama”nın eksikliğidir. Bu bağlamda dasein, içinde bulunduğumuz dünyaya fırlatılmış olmakla birlikte, yabancı bir memlekette, gurbette kalmayı andırır. “Ama bu yabancılaşma, ‘oradaki’ varlığın kendi kendisinden koparılması demek olamaz; tam tersine, bu yabancılaşma” dasein’in kendi ayrıcalığını kavramasına sebep olur. (Heidegger, 2004: 260).

   Bu yabancılaşma sayesinde düşülen kaygı durumu, bizi evimizdeymişiz gibi hissetmekten alıkoyar. İnsanın kaygıya düşmesinin bir diğer nedeni de, tamamlanmamışlık hissidir. İnsan, hayatının her aşamasında, kendisini kuşatan eksiklik duygusuyla mücadele eder. Bu tamamlanmamışlık ve eksiklik neticesinde insan, bu dünyada gurbette olduğunu iliklerine kadar hisseder.

   Heidegger felsefesinde, insanın bu dünyaya fırlatılmış olma durumu, Freud’un felsefi düşüncesinde de mevcuttur.

   “Heidegger, Freud’un Das Unheimliche isimli denemesine göndermeler yapar. Özel mektuplarında ise, açıkça Freud’dan etkilendiğini yazar.” (Yılmaz, 51). Freud, Das Unheimliche adlı denemesinde, İnsanın bu dünyadaki yabancılık hissini ve gurbette olma durumunu ele almaktadır. Bu dünyaya gelmiş olan her insan, ister bir inanç taşısın ister taşımasın, gurbette olma duygusunu hissedebilir. Bu durumun en önemli nedeni, herkes için kaçınılmaz olan ölümdür.

   Dünyaya fırlatılmış olan dasein, kendisini kuşatan albenilere gönlünü kaptırarak bu dünyada ev sahibi olduğunu hissetse bile, ölüm düşüncesinin getirdiği duygular neticesinde, yabancılık hissinden kurtulamayacaktır.

   İnsanın bu dünyada gurbette olduğunu söyleyen Mevlânâ hazretleri de, “kamıştan yapılan ney’in ağlaması, koparıldığı gölü, sazlığı (aslî vatanını) özlemesi” tabiriyle, insanın bu dünyadaki hâlini tarif etmiştir aslında.  (Yılmaz, 35).

   Her filozof, kendince varoluşun anlamını sorgulamış ve bu sorgulayışı yine kendince isimlendirmiştir.

   Mesela Antik Çağ filozoflarından Herakleitos Fragmanlar kitabında, “her şey logos’a göre meydana geldiği halde” insanlar bu logos karşısında acemi kalırlar, der. Öyle ki; “logos daima var olduğu halde” insanlar logosu anlamaz bir haldedir. (Fragmanlar, B1).

Bu durumun Heidegger felsefesiyle ne alakası var diye düşünülebilir. Fakat baktığımızda, insanın logostan uzak kalması, dasein’in kendini dasein yapan durumdan uzak kalmasıyla bir benzerlik taşır. İnsan, hem oradadır hem de orada değildir aslında. Bu sebeple insan, arada olandır. Gurbetlik de buradan kaynaklanır.

   Eflatun Devlet kitabında, “her şeyin aslını bilmeyen”, varlığı özü itibariyle kavrayamayan kişiler kör sayılır, der. (Devlet, 484d). Dasein, bu dünyaya fırlatılmış olduğu andan itibaren, kendisini keşfe çıkmıştır. Keşfetmek, aynı zamanda hürleşmektir. Dasein açısından hürleşmek, modern çağın ayak bağlarından kurtulmak ve dasein'i dasein yapacak olan fırsatı elde etmektir. İnsanın bu dünyaya fırlatılmış olması, Eflatun felsefesinde olduğu gibi, insanın karanlık bir mağaraya düşmesine benzer. Dasein tıpkı bu mağaradaki insan gibi, bir yolunu bulup kendi aydınlığına ulaşmaya çalışır. İnsanın bu dünyadaki durumu doksa(sanı) durumunu andırır. İnsan, kendi yönünü aletheia’ya(hakikat) çevirdiğinde, doksa durumundan kurtulabilir. Dasein'dan beklenen de budur; kendisini kendisi yapacak bir seçimde bulunmak. Doksa’dan aletheia’ya dönüş, “var olan her şeyi asıl kaynağına yönlendiren bir hürleşme faaliyeti”nin dönüşüdür aslında. (Haşlakoğlu, 2016:44). Dasein'in bu dünyadaki mücadelesi, Eflatun felsefesinde ele alınan doksa durumunun aletheia durumuna dönüş mücadelesini çağrıştırır.

   Bir sonuca bağlamak gerekirse, Heidegger felsefesinde dasein kavramının çok önemli bir yer edindiğini söyleyebiliriz. Dasein, bir yaşam mücadelesinin adıdır. İçinde bulunmuş olduğu her olumsuzluğa rağmen, kendini var etmenin adıdır. Kendini var etmenin ve kendine ulaşmanın adı, Heidegger felsefesinde dasein'dır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

   KAYNAKÇA

   J. SOCCIO, Douglas (2010). Felsefeye Giriş Hikmetin Yapıtaşları, 1. Basım, İstanbul: Kaknüs Yayınları

   Herakleitos, Fragmanlar, çev. Güvenç Şar & Erdal Yıldız, Dergah Yayınları

   HAŞLAKOĞLU, Oğuz( 2016). Platon Düşüncesinde Tekhne, 1. Basım, İstanbul: Sentez Yayıncılık

   Eflatun, (2007). Devlet, çev. Hüseyin Demirhan, Ankara: Palme Yayıncılık

   Heidegger, (2004). Varlık ve Zaman, çev. Aziz Yardımlı, İstanbul: İdea yayınları

   TÜLÜCE, Hüseyin Âdem (2016). “Martin Heidegger’de Dasein Kavramı”, ÇÜİFD, 16(1): 245-259

   YILDIZDÖKEN, Çiğdem (2017). “Heidegger’de Dasein’in Varlığı ve Zaman Meselesi”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, (53): 162-178

   YILMAZ, Mehmet, Derin İnsan, Derin Düşünce Fikir Platformu, www.derindusunce.org

   YILMAZ, Mehmet, Gurbetteki Freud veDas Unheimliche, Derin Düşünce Fikir Platformu www.derindusunce.org

 



 
1 2 3 4 5   Bu Yazıya Toplam 45 Puan Verildi
 Kaynak :  Eda TOPAR

 Kategori  Köşe Yazısı

 
 
 

 

 Duyuru
 Köşe Yazıları

Ahmet TESNİMÎ

Ahmet TESNİMÎ ¬
Aforizmalar

Mehmet VARICI

Mehmet VARICI ¬
KUSURLU TARİH OKUMALARI 1: Tarih Bağnazlığı

Eda TOPAR

Eda TOPAR ¬
PLATON VE BAUDRİLLARD DÜŞÜNCESİNDE GERÇEKLİK VE GÖRÜNÜŞ

İslam Ve Hayat

İslam Ve Hayat ¬
Öz Lisânımız

Rıdvan GÖK

Rıdvan GÖK ¬
SEYİR DEFTERİ

Recep ALMAZ

Recep ALMAZ ¬
Hastalık Bile Bizim İçin Bir Nimettir

M. K. Tırpancı

M. K. Tırpancı ¬
Maksadınız Ne?
 
 
Bugün için Haber Eklenmedi.
Bu Hafta içinde Haber Eklenmedi.
KUSURLU TARİH OKUMALARI: Hamasetten Arındırılmış Bir Tarih Mümkün mü?
Her topluma hatta her insanı hakkaniyetle kapsayan, kucaklayan ve koruması altına alan evrensel objektif bakış açısının varlığından bahsetmek mümkün mü?...
 
 Takvim

Mart 2024

Pts Sal Çrş Prş Cum Cts Pzr
1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30 31
 
 Ziyaretçi İstatistikleri
   
 Online : 1
 Bugün : 390
 Dün : 369
 Toplam : 1238363
 Ip No : 3.237.46.120
     

 
 Son Haberler
 
 Popüler Haberler
 
 Döviz Bilgileri

  Döviz Alış Satış
  Dolar 32.2596 32.3177
  Euro 21.2554 21.3962
 
 Hava Durumu



 
 Reklam



PageRank Checker



Editörden | Köyümüz | Tarihçemiz | Töremiz | Sülâleler | Yöreden | Eğitim-Kültür | Müellim | Müellif | Serbest Kürsü | Tespitlerim | Şair/Şuur/Şiir | İktibas | Âkif EMRE | Zaruri Yazılar | Gizlilik Politikası


 
 

   © Copyright - 04.04.2009- http://www.catak.info/ - Tüm Hakları Saklıdır. 

Sitede neşredilen yazılar, site yöneticisinden habersiz alıntı yapılamaz ve başka bir yerde yayınlanamaz.

Bu site

 Çilem.Net altyapısını kullanmaktadır.

57.926,03 saniye.